Suriye’deki 61 yıllık Baas rejiminin sona ermesi ile ilgili Türkiye’den ilk açıklama Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan geldi. Katar’ın başkenti Doha’da bulunan Bakan Fidan Suriye’de yaşanan süreçle ilgili önemli mesajlar vererek milyonlarca Suriyelinin artık ülkelerine geri dönebileceğini ifade etti.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar’da gerçekleştirilen “Doha Forum 2024”te basın toplantısı düzenledi.
Bakan Fidan’ın açıklamalarından satır başları şöyle; Bu sabah Suriye, artık özgür bir ülke olacak. Halkı umutla dolu bu sabah. Suriyeliler bunu tek başlarına başaramazlardı, hala daha desteğe ihtiyaçları var. Suriyelilerin uluslararası mecralar tarafından desteklenmeye devam etmesi gerekiyor. Türkiye, Suriye’nin egemenliğini korumak için yanında olacaktır.
İntikam hiçbir şekilde aranmamalı, bir araya gelmek ve ülkeyi yeniden yaratma zamanı geldi. Şu an bütün ülkelerin ve aktörlerin ülkenin özellikle bölgenin istikrarını sağlamaya yönelik hareket etmesini istiyoruz. Suriye’de huzur korunmalı. Dönüşüm döneminde sakin olmalıyız. Gruplarla iletişim halinde kalmalıyız, DEAŞ ve PKK ile ilgili bu durumda neler olacağını takip etmeniz lazım. Türkiye her şekilde terör örgütleri ile savaşmaya devam edecektir. Burada herkesin eşit bir muameleye maruz kalması gerek. Kimyasal silahlara erişim engellenmeli. Yeni hükümet bütün halkı birleştirmeli ve bu şu anda yapılmalı.
Bundan sonra halkın bir arada olması yeni yönetimin düzgün çalışmasını istiyoruz. Suriye’de istikrar istiyoruz.
Dün çok önemli bir gündü. Bu forum kapsamında da. Suriye’nin geleceği için önemli bir gündü. Astana ülkeleri, Türkiye, Rusya, İran bir araya geldi. Rusya ve İran’ın yapıcı yaklaşımlarını takdir ettiğimi söylemek istiyorum.
ABD’lilerle konuşmalara geçtik. Hem uluslararası hem ulusal aktörlerle iletişim halindeyiz.
SORU-CEVAP
TÜRKİYE SİYASİ SÜREÇ İÇİN NE YAPIYOR?
- Kendi konuşmamda da söylediğim gibi bölgesel istikrar, Suriye’nin istikrarı için yıllardır çaba sarf diyoruz. Aktörleri tanıyoruz, sorunları da biliyoruz. Bunlar zorlu sorunlar. Yıllardır üzerinde çalışıyoruz. Bir arada çalışmamız gerekiyor. Suriye halkı ile birlikte çalışmamız gerekiyor.
İnsanların zarar görmemesi için, insanlara bir güven vermemiz için bu gerekiyor. Yeni yönetimin halka hizmet etmesi için, Suriye’nin artık kendi komşularına bir tehdit teşkil etmediğinden de emin olabilmemiz gerek.
HÜKÜMET SON GÜNLERDE ESAD İLE KONUŞTU MU?
- Ne yazık ki kendi Cumhurbaşkanımız son aylardır Suriye rejimine özellikle Esad’a erişmeye çalışıyor ancak bu çabaların hepsi başarısız oldu. Bir şeylerin gerçekleşeceğini biliyorduk. Suriye’nin sorunlarını yıllardır çok iyi biliyoruz. Bu baskının nasıl arttığını, gerilimin nasıl yükseldiğini mültecilerden dolayı, ekonomiden dolayı biliyoruz. Güçleri zaman içinde azalıyordu. Bildiğimiz için bu konuda bir şeyler yapmak istiyorduk. Onlarla konuşmadık.
BU SAVAŞ 15 GÜNDE NASIL SONLANDI? İSRAİL VE MUHALİFLER VAR, TÜRKİYE’NİN SURİYE’Yİ YENİDEN İNŞASINDA NASIL BİR ROLÜ OLACAK?
- Astana sürecinden bu yana 2016’dan beri rejim bu sorunları çözmek için çok fazla vakit sahibiydi ancak şunu biliyoruz ki 2016’dan bu yana rejim adrenalinle çalışıyordu. Sorunları çözmekle ilgilenmediler. Kendi sorunlarının üzerine gitmediler. Fakat bu vakti sorunları çözmek için kullanabilirlerdi. Onun yerine kendi rejimlerinin zaman içinde çürüdüğünü gördük. Bir kurşun bile sıkmadan Halep’in nasıl düştüğünü anlamamızı kolaylaştırıyor.
Türkiye bu yolunca özellikle kendi komşu ülkeleri ile birlikte ve var olan hükümet de çok önemli bizim için. Yeni hükümetle de bir arada çalışmayı hedefleyerek elimizden geldiğince yardımları yaparak hem ekonomik hem lojistik olarak Suriye’nin yeni yönetimi ile çalışmaya devam etmek istiyoruz.
KOORDİNASYON NASIL SAĞLANACAK? TRUMP’IN SÖZLERİ HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ? SURİYE’DEKİ YENİ HÜKÜMET NASIL OLACAK, GÜNDEMİNİZDE NELER VAR?
-Burada farklı gruplar var ancak koordinasyon yaptıklarını biliyoruz. Gelecekte koordinasyonların artacağını düşünüyoruz. Ellerinde daha büyük bir iş var. Umuyoruz ki bir araya gelebilirler. Suriye yönetimi artık akıcı bir dönüşüm süreci geçirebilir. DEAŞ ve diğer terör örgütleri hakkında da endişeliyiz. Dönüşüm sürecinden faydalanmalarından korkuyoruz. Durumu inceliyoruz. PKK’nın ve DEAŞ’ın bu durumdan faydalanmaması için. Aynı zamanda ABD’li arkadaşlarımızla da iletişim halindeyiz. Bu konuda ne kadar hassas olduğumuzu da biliyorlar. Onlardan Türkiye’ye gelecek tehditlere karşılık vereceğimizi biliyorlar. ABD’de yeni gelecek hükümetin de bizimle iletişimde olacağına inanıyoruz.
Şu anda iş birliği yaptığımız Kürt taraflar var. Çok meşru taraflar, aynı zamanda muhalefetin de bir parçasıydı onlar ancak PKK’nın herhangi bir uzantısı Suriye ile ilgili bir ortak olamaz. Onlar uluslararası terörist savaşçıları ile dolu. Onlar Suriyeli değil.
Türkiye Suriye’nin bütünlüğü için elinden geleni yapmaktadır. Muhalifler an itibarıyla Şam’ı ele geçirmiş durumdalar. Esad rejimi çökmüş durumda, ülkeyi terk etmiş durumda. Biz bundan sonra Suriye’nin yaralarının sarılması için, güvenliğinin sağlanması için ne yapabiliriz? El birliği ile şu anda onun mücadelesi içindeyiz. Bölge ülkeleriyle uluslararası aktörlerle çalışmaya başladık. Bölge ülkelerle iş birliğimiz önemli. Irak ve Suriye Türkiye’ye uzun sınırları olan iki ülke. Beraber koordinasyonumuz önemli. Ürdün, S. Arabistan, Katar önemli partner. Bunlarla çalışmalarımızı devam ettireceğiz. ABD ile görüşmelerimiz devam ediyor. Önümüzdeki günler, geçiş süreci inşallah daha güzel günlerin Suriye halkını beklediğini hep beraber göreceğiz. Mültecilerin ülkelerine dönmesi meselesi önemli, bu konuda çalışmalara başladı.