Tarihin en büyük sanat destekçilerinden Theodoros Metokhites’in 14’üncü yüzyılda bugünkü şeklini verdiği Bizans sanatının son şaheseri ve Rönesans’ın habercisi sayılan Chora Kilisesi’nin (Kariye Camii) duvarlarındaki öyküler kitaplaştırıldı. Demirören Yayınları’nca sınırlı sayıda basılan ‘Kariye / Chora: Kiliseden Camiye Bir Dönüşüm Hikayesi’, özel kutusuyla nadir kitap meraklılarına sunuldu.
Bir manastır kompleksi olarak tasarlanan Kariye’nin ilk inşa tarihi bilinmiyor. Bununla birlikte 742 yılı civarında kendisini imparator ilan eden bir valinin çocuklarıyla birlikte buraya kapatılması dolayısıyla manastırın adı ilk defa tarihi kayıtlara geçmiş. XI. yüzyıl sonlarında imparator olan I. Aleksios Komnenos’un kayınvalidesi Maria Dukaina tarafından yeniden inşa ettirilen manastırın çöken kısımları 1316-1321 yıllarında onarılmış.
Bizans sanatının son şaheserleri sayılan mozaik ve fresklerdeki gölgelendirmeler, ışık kullanımı, yüzlerdeki duygular, anlatılan olayın akışını özetleyen vücut hareketleri ve olağanüstü renkler ile teknik açıdan da özel bir yere sahip olan Kariye Camii, aynı zamanda Rönesans döneminin habercisi olarak biliniyor.
Tarihin en büyük sanat destekçilerinden Theodoros Metokhites’in 14. yüzyılda bugünkü şeklini verdiği Chora Kilisesi, Osmanlı döneminde Atik Ali Paşa tarafından camiye dönüştürüldü.
Günümüzde de hem cami hem de müze olarak kullanılan Kariye’nin dönüşüm hikayesi çarpıcı bir dille hem Türkçe hem İngilizce olarak Demirören Yayınları tarafından ele alındı.
Demirören Yayınları’nca sınırlı sayıda basılan ‘Kariye Chora: Kiliseden Camiye Bir Dönüşüm Hikayesi’, özel kutusuyla nadir kitap meraklılarının ilgisine sunuldu. Kitapta Kariye’deki dünyaca ünlü mozaik ve freskler, 60 öyküde ve toplamda 100’e yakın çok özel fotoğrafla anlatılıyor.
‘Kariye / Chora: Kiliseden Camiye Bir Dönüşüm Hikayesi’ kitabını ve Kariye’nin önemini arkeolog Dr. Murat Sav anlattı:
BU MEKANDA ÇOK ÖZEL SAHNELER VAR
Dr. Murat Sav: “Kariye, Bizans dönemi için büyük bir öneme sahiptir. Önemli yapan en önemli şeyler de mozaikler ve fresklerdir. Bu mekanda çok özel sahneler yer alıyor. 14. yüzyılda yaşayan Theodoros Metokhites burayı yaptırdı. Bizans döneminde imparatordan sonra ikinci kişi olan Metokhites’in özel bir adam olması belki de bu kadar özel bir yapıyı ortaya çıkarmasına neden oldu. Kendisi çok donanımlı bir insandı. Belki de İtalya’da Rönesans başlamadan önce Bizans’ta bu kilisede başlamıştı. Yapıda figürler büyümeye ve uzamaya başlamış. Bizansta görsel ve ikonografik anlamda bu denli yoğun başka bir yapı yoktur. Burada çok özel detaylar bulunuyor. Cami, Meryem ve İsa’nın bazı mucizelerinin yer aldığı resimler ve mozaikler ile kuşatılmış. Meryem Ana’nın yer aldığı resimler İncil’de yer alsa da genellikle sözlü geleneklere göre yapılmış. Bu yapıyı özel kılan bir diğer nokta ise yaptıran kişinin mezarının da burada bulunması.”
KİTAPTA MOZAİK VE FRESKLERİ ÖNE ÇIKARMIŞ
“İçerde farklı döneme ait devşirme malzemelerde de var. 5’inci yüzyıla ait mermer, muhteşem bir kapı var. Mozaiklerin üstü açıldıktan sonra müzeye dönüştürülmüş. Günümüze dek bu şekliyle gelmiş. Kariye çok özel bir yapı, bu nedenle hem turistik hem kültürel anlamda doğru bilinmesi gerekiyor. Bu yönüyle Demirören Yayınlar çok güzel bir çalışmanın altına imzasını attı.
‘Kariye / Chora: Kiliseden Camiye Bir Dönüşüm Hikayesi’ kitabında, fotoğrafik olarak belgeleme yapılmış, camideki mozaik ve freskler öne çıkarılmış. Çalışmada birçok kişinin emeği geçiyor. Bu fırsatı yaratan başta Yıldırım ve Meltem Demirören olmak üzere, bu işin koordinasyon ve projesini üstlenen Bedri Göğalp çok değerli bir işe imza attı.”
“Kitabın hem Türkçe hem İngilizce olarak basılması ayrıca değerli. Türkçe bilmeyen insanlar da bu sayede kitabı okuyarak, kilisede yer alan sahneler hakkında bilgi sahibi olabilir. Bu özel yapının kimliğini muhafaza ediyor olması insana ayrı bir mutluluk veriyor. Kitabın diğer ayrıcalığı da buradaki mozaik ve fresklerin tasvirlerinin yer alıyor olması. Camiye gelenlerin kitabı okuyup, caminin tarihini öğrendiktensonra gezmeleri onları bir adım ileri taşır. Kitap bu nedenle büyük önem taşıyor.”