-5 C
New York kenti
Cuma, Şubat 21, 2025

Buy now

Küresel piyasalarda son durum

 Küresel piyasalarda, ABD yönetiminin ekonomi ve ticaret politikalarının enflasyonist baskıları artırabileceğine yönelik endişeler ve devam eden politika belirsizliklerinin etkisiyle karışık bir seyir izleniyor.

Dünya genelinde enflasyon-resesyon ikilemi varlığını korumaya devam ederken, ABD Başkanı Donald Trump’ın korumacı ticari politikalarının mevcut ekonomik görünüm üzerindeki etkilerine yönelik endişeler ana gündem maddelerinden olmayı sürdürüyor.

Açıklamaları yakından takip edilen Trump, dün yapılan ABD-Kanada hokey maçı öncesinde, “Belki çok yakında değerli ve çok önemli 51. eyaletimiz olacak Kanada karşısında takımımıza zafer diliyorum.” şeklinde mesaj yayımladı.

Trump ayrıca, vergi mükelleflerinin kaynaklarının yasa dışı göçü teşvik etmek veya desteklemek için kullanılmasına engel olmak, federal bürokrasi ve israfı azaltmak ve düzenleme ve uygulamada federal aşırılığı sona erdirmek ve anayasal güçler ayrılığını yeniden tesis etmek için 3 kararname imzaladı.

Analistler, Trump yönetiminin dış politikasına ve tarife politikasına ilişkin haber akışının yatırımcıların odağında kalmaya devam ettiğini söyledi.

ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick dün yaptığı açıklamada tarife politikasının resesyona neden olacağını düşünmediğini belirtti.

Bütçe açığını azaltmanın faiz oranlarını düşüreceğini dile getiren Lutnick, enerji fiyatlarını düşürmeye yönelik projelerin de enflasyonu aşağı çekeceğini söyledi.

Yönetimin izlediği tarife politikasının resesyona neden olabileceğinden ne kadar endişeli olduğunun sorulması üzerine Lutnick, “Böyle bir şey görmüyorum.” yanıtını verdi.

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ise verdiği röportajda, Trump yönetiminin yaptığı her şeyin “dezenflasyonist” olacağını öne sürerek, enerji maliyetlerini düşüreceklerini, düzenlemeleri azaltacaklarını ve vergi indirimlerini kalıcı hale getireceklerini, böylelikle gelir artışı ve maliyet düşüşü sağlayacaklarını anlattı.

Tarifeler nedeniyle bir fiyat ayarlaması yapılırsa bu durumun geçici olacağını savunan Bessent, bunun ABD Merkez Bankasının (Fed) faizleri düşürmesini uzun süre engellemeyeceğini ifade etti.

Bessent, Fed’in politika gevşemesine gitmesinin ABD’nin uzun vadeli hazine tahvili faizlerinin yükselmesine neden olup olmadığına yönelik soruya cevaben, geçen yıl eylül ayındaki faiz indiriminin boyutunun büyük olduğunu düşündüğünü, piyasanın da buna tepki verdiğini dile getirdi.

Fed yetkililerinin sözlü yönlendirmeleri de devam ederken, Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, enflasyonun 2022’de ulaştığı 40 yılın en yüksek seviyesinden düşürülmesinde büyük ilerleme kaydedildiğinin unutulmamasının önemli olduğunu vurgulayarak, ancak ekonomideki belirsizlik düzeyinin ve Trump yönetiminin tarifeler konusunda gelişen politikalarının etkisinin olabileceğini belirtti.

Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic de temel beklentisinin bu yıl içinde iki çeyrek puanlık faiz indirimi olduğunu ancak buna yönelik belirsizliğin oldukça önemli olduğunu ifade etti.

St. Louis Fed Başkanı Alberto Musalem ise piyasa ve bazı anketlerin kısa vadeli enflasyon beklentilerinin son 3 ayda belirgin şekilde arttığını gösterdiğini, enflasyonun mevcut hedefin üzerinde kalması veya beklentilerin artması halinde daha kısıtlayıcı bir para politikası seyrinin uygun olabileceğini belirtti.

Jeopolitik tarafta ise Rusya-Ukrayna savaşının bitirilmesi konusunda atılan adımlara yönelik haber akışı yakından takip edilmeye devam ediyor. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz konuya ilişkin açıklamasında, “Başkan Trump, (Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir) Zelenskiy’nin masaya gelmemesinden ve bu fırsatı değerlendirmeye yanaşmamasından dolayı büyük bir hayal kırıklığı içinde.” dedi.

Bu gelişmelerle ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,50’de, dolar endeksi de yüzde 0,1 yükselişle 106,4 seviyesinde dengelendi.

Küresel ekonomideki belirsizliklere ilişkin endişelerin güvenli liman varlıklara olan talebi artırmasıyla yükseliş eğilimini sürdüren altının ons fiyatı dün 2 bin 954,89 dolarla rekor tazelemesinin ardından gerileyerek 2 bin 938 dolardan kapandı. Altının ons fiyatı şu sıralarda ise yüzde 0,3 değer kaybıyla 2 bin 930 dolardan işlem görüyor.

Brent petrolün varil fiyatı da önceki kapanışın yüzde 0,1 altında 76,1 dolardan satılıyor.

New York Borsası’nda dün, S&P 500 endeksi yüzde 0,43, Nasdaq endeksi yüzde 0,47 ve Dow Jones endeksi yüzde 1,01 düştü. ABD’de endeks vadeli kontratlar yeni güne ise negatif seyirle başladı.

Avrupa borsalarında dün Fransa hariç negatif bir seyir izlenirken, bugün gözler bölgedeki yoğun veri gündemine çevrildi.

Bölge genelinde bugün açıklanacak imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerinden alınacak sinyallerin bölgedeki imalat aktivitesi hakkında daha çok bilgi vermesi bekleniyor.

Analistler, Trump politikalarıyla değişebilecek ticaret ve ekonomi stratejilerinin gelecek dönemde imalat sanayi aktivitesi üzerinde etkili olabileceğini kaydederek, ABD’nin tarife söylemlerinin bölgenin odağında olduğunu söyledi.

Fransa Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Christophe Lemoine, dün yaptığı açıklamada ABD Başkanı Donald Trump’ın yeni gümrük vergileri uygulayacağına ilişkin söylemlerinin arttığı dönemde, ABD’nin Avrupa ile ticaret savaşına girmesi halinde kaybedeceği çok şeyin olacağını söyledi.

Bu gelişmelerin yanı sıra Almanya’da pazar günü yapılacak erken genel seçimler de yakından izleniyor.

Almanya’da 2021’de Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti (FDP) arasındaki kurulan koalisyon hükümeti kendi içindeki anlaşmazlıklar ve çatışmalar sebebiyle 3 yıl sonra dağılmıştı.

Pazar günü gerçekleştirilecek erken genel seçimlerde 5 aday başbakan olmak için yarışacak.

Dün, Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 0,53, İngiltere’de FTSE 100 yüzde 0,57 ve İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,26 düşerken, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,15 yükseldi. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar yeni güne karışık bir seyirle başladı.

Asya tarafında Güney Kore hariç alıcılı bir seyir izlenirken, Japonya’da enflasyon güç kazanmayı sürdürdü.

Japonya’da ocak ayına ilişkin Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık bazda yüzde 4 artarak beklentilere paralel gerçekleşirken ülkede güç kazanan enflasyon yatırımcıların odağında bulunuyor.

Analistler, ülkede güçlenen enflasyonun parasal sıkılaşma sürecini hızlandırabileceğini kaydederek, Japonya Merkez Bankasının (BoJ) son politika kararında enflasyona yönelik şahin duruşunu yinelediğini hatırlattı.

Ülkede açıklanan diğer veriler de yakından takip edilirken, şubat ayı imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) 48,9 seviyesinde gerçekleşerek imalat aktivitesinin zayıf kalmaya devam ettiğini gösterdi.

Veriler sonrası dolar/yen paritesi yüzde 0,5 artışla 150,3 seviyesinde bulunurken, para piyasalarındaki fiyatlamalarda BoJ’un haziran ayında faiz artırımına gidebileceğine yönelik tahminler öne çıkıyor.

Öte yandan, dün Çin Ticaret Bakanı Vang Vıntao, ABD’nin Çin’den ithal ürünlere getirdiği yüzde 10 ek gümrük vergisinin ikili ilişkileri olumsuz etkilediğini belirterek, ekonomik ve ticari anlaşmazlıkları tek taraflı adımlar yerine diyalog yoluyla çözme çağrısı yaptı.

Çin Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Bakan Vang, yeni atanan ABD’li mevkidaşı Howard Lutnick’e mektup yazdı. Mektupta Çin’in ABD’nin tek taraflı tarife adımlarından rahatsız olduğunu vurgulayan Vang, “Tek taraflı tarife artışları normal ekonomik ilişkileri olumsuz etkiliyor. Sorunları eşit temelde diyalog ve müzakere ile çözmeyi umuyoruz.” ifadesini kullandı

Bunların yanı sıra Alibaba Group’un beklentilerin üzerinde gelen finansal sonuçlarının ardından Hong Kong’da teknoloji hisseleri öncülüğündeki artış dikkati çekiyor.

Bu gelişmelerle kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 yüzde 0,1, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,7 ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 2,9 yükselirken, Güney Kore’de Kospi yüzde 0,2 geriledi.

Yurt içinde dün alış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,45 değer kazanarak 9.807,50 puandan tamamladı.

Öte yandan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) toplam rezervleri, 14 Şubat haftasında bir önceki haftaya göre 5 milyar 660 milyon dolar artışla 173 milyar 152 milyon dolara, swap hariç net rezerv de 71 milyar 498 milyon dolara çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.

Dolar/TL, dün yatay seyirle 36,3010’dan kapanırken, bugün bankalararası piyasanın açılışında yüzde 0,3 yükselişle 36,4010 seviyesinden işlem görüyor.

Analistler, bugün yurt içinde finansal hizmetler güven endeksi, yurt dışında dünya genelinde imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI verilerinin yanı sıra ABD’de Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi ve ikinci el konut satışlarının takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.900 ve 9.950 puanın direnç, 9.700 ve 9.600 seviyelerinin destek konumunda olduğunu kaydetti.

Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:

10.00 Türkiye, şubat ayı finansal hizmetler güven endeksi

10.00 İngiltere, ocak ayı perakende satışlar

11.30 Almanya, şubat ayı imalat sanayi/hizmet sektörü/bileşik PMI

12.00 Avro Bölgesi, şubat ayı imalat sanayi/hizmet sektörü/bileşik PMI

12.30 İngiltere, şubat ayı imalat sanayi/hizmet sektörü/bileşik PMI

17.45 ABD, şubat ayı imalat sanayi/hizmet sektörü/bileşik PMI

18.00 ABD, şubat ayı Michigan Üniversitesi Tüketici Güven Endeksi

18.00 ABD, ocak ayı ikinci el konut satışlar (AA)

SON GİRİLEN İÇERİKLER