Ateşli hastalık olan bir şiir

Baki Ayhan 10 yıl sonra, arada geçen yılları da kattığı uzun bir destan şiirle gelip, şiirinin pırıltısının sürekli olduğunu gösterdi. Yalnızca o mu, unutulmayacak bir anı olarak ‘Hasta Sevgili Kış’ı (Vapur) belleğimize bıraktı. Şiirin hep bellek olduğunu düşünürüm, çeliğe
su verir gibi, belleğin tazeleyicisi olmuş bu kez de şiir. Bir de Dağlarca’nın en sevdiğim şiirlerinden ‘Ağır Hasta’ eşlik etti bana okurken. Zaten şiirin içinde karşıma çıkması da çok sürmedi.
İyi şairler için, yukarda söyledim, şaşırtıcı değil bu şiirler, fakat yine de bu temayla uzun ve
şiirsel gerilimi hiç düşürmeden bir şiir yazmak ve onu sağlıcakla okura sunmak hiç kolay değil!
Baki Ayhan’ın 10 yıllık sabrı diyelim şiirin iyiliği içinmiş. ‘Hasta Sevgili Kış’ı yazmak için 10 yıl da bekleyebilir insan daha fazla da. Şair, şimdilik başyapıtı saydığım kitap için belki de çocukluğundan beri beklemiştir. Ahmet Güntan’ın şahane şiiri ‘Beyaz Peugeot’ şiirindeki “bakıp onaltı yaşından ağlayan çocuk” gibi bakmıştır, bu şairler belli mi olur?
“Büyük bir hastalık geçirmeyen biri hakikatı kavrayamaz” cümlesine rastlayınca. kitapta, dedim ki ‘bu şiirleri okumayanlar da çocukluğun ateşini duyamaz!’ Hem ateşli bir hastalık değil midir hayat?
Kitap da öyle, üstelik adının üç sözcüğünde de ateş var, okumaya başlayınca da
o güzel sayıklamasını okuyorsunuz ateşin. Çocukluğu, aşkı, dünyayı sayıklayan bir şiir. Bir özyaşam şiiri gibi giderek yükselen ateşiyle şiirin de ışığı yükseliyor. Baki Ayhan neredeyse her dizesini ayrı bir özenle kurduğu 76 bölümlük destanını günümüzün yet-
kin şiirleri arasına yerleştiriyor.
Seferis’in ‘Destansı Öykü’sünü hatırlıyorum sık sık. Çocukluk hastalıklarının tuhaf bir ışığı vardır ve sanki insanın algısı açılır, zihni keskinleşir ya, ‘Hasta Sevgili Kış’ bu izlenimi doğrulamak ya da çocukluk yanılsaması sayılmasın diye kayda geçirmek için de yazılmış gibi.
Elbette kış olunca, bir büyük edebiyattan, Rus edebiyatından manzaralar da görür gibi oluyor çocuğun ateşinden payını düşeni alan okur. Yarattığı çekim ve kısa sürede oluşacak etki alanıyla Baki Ayhan’ın, ‘rüzgar gibi’ ta eski şiirden yenisine getirdiği bu olağanüstü şiirlerin herkese iyi geleceğine hiç kuşkum yok.