Küresel piyasalarda, yeni ABD yönetiminin gelecek dönemde izleyeceği ticari ve ekonomik politikalara ilişkin belirsizliklerin yanı sıra dünyanın önemli ekonomilerindeki durgunluk endişeleriyle karışık bir seyir öne çıkarken, gözler bu hafta ABD’de açıklanacak istihdam verileri ve Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantı tutanaklarına çevrildi.
Büyük ekonomilerde verilerden alınan sinyaller enflasyon ve resesyon ikileminin yeniden fiyatlamalara yansımasına neden olurken, bu hafta ABD’de açıklanacak istihdam verilerinin ABD ekonomisi hakkında daha çok bilgi vermesi bekleniyor.
ABD’de yeniden başkan seçilen Donald Trump’ın izleyeceği korumacı ticaret politikalarının enflasyonun güç kazanmasına neden olabileceği endişeleri varlığını korumayı sürdürüyor. Söz konusu ticaret politikalarının sonuçlarına ilişkin belirsizlikler Fed’in yol haritasındaki başlıca sorun olarak dikkati çekiyor.
Fed’in yıl boyunca yalnızca iki faiz indirimine gideceği öngörülürken, çarşamba günü açıklanacak FOMC toplantı tutanaklarında Bankanın gelecek dönem politikalarına ilişkin ipuçları aranacak.
Fed yetkililerinin açıklamaları da takip edilirken, cuma günü konuşan Richmond Fed Başkanı Tom Barkin, ülke ekonomisinin “iyi bir yerde” olduğunu, para politikası yaklaşımlarında sabırlı olabileceklerini belirtti.
Trump yönetiminin izleyebileceği politikaların etkisine ilişkin belirsizliğe rağmen, ABD ekonomisinin 2025’teki görünümünün olumlu olduğunu söyleyen Barkin, büyümeye yönelik yukarı yönlü riskin aşağı yönlü riskten daha fazla olduğunu anlattı.
Barkin, Fed’in faiz hamlelerini etkileyebilecek değişkenlere işaret ederek, bu çerçevede biraz zaman geçmesi ve geleceğe dair daha fazla bilgi edinmenin en iyisi olacağını dile getirdi.
Bu gelişmelerle para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in 29 Ocak’ta açıklayacağı yılın ilk para politikası kararında politika faizini sabit tutacağına kesin gözüyle bakılırken, bu yılın ilk faiz indiriminin mayısta yapılacağına ilişkin fiyatlamalar öne çıkıyor.
Kurumsal tarafta ise ABD Başkanı Joe Biden’ın, ulusal güvenlik gerekçesiyle ABD’li çelik üreticisi US Steel’in Japonya’nın en büyük çelik üreticisi Nippon Steel’e satılmasını engellemek için harekete geçtiğini bildirmesi sonrasında US Steel’in hisseleri yüzde 6,5 değer kaybetti.
ABD’li otomobil üreticileri Ford ile General Motors, 2019’dan bu yana en iyi yıllık ABD satışlarını bildirdi. Cuma günü satış rakamlarının açıklanması sonrasında Ford’un hisseleri yüzde 2’nin üzerinde, General Motors’un hisseleri de yüzde 1’e yakın yükseldi.
Söz konusu gelişmelerle ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,62 seviyesinde dengelenirken, altının ons fiyatı yeni haftaya yüzde 0,2 düşüşle 2 bin 633 dolardan başladı.
Dolar endeksi yeni haftaya yüzde 0,1 azalışla 108,9’dan başlamasına karşın, Kasım 2022’den bu yana en yüksek seviyelere yakın seyretmeye devam ediyor.
Çin’deki imalat sanayi aktivitesindeki belirsizliğin etkisiyle Brent petrolün varil fiyatı ise yüzde 0,6 düşüşle 76 dolardan işlem görüyor.
New York Borsası’nda cuma günü S&P 500 endeksi yüzde 1,26, Nasdaq endeksi yüzde 1,77 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,80 yükseldi. ABD’de endeks vadeli kontratlar yeni haftaya ise karışık seyirle başladı.
Avrupa borsalarında cuma günü satış ağırlıklı bir seyir öne çıkarken, haftanın ilk işlem gününde gözler Almanya’da açıklanacak enflasyon verilerine çevrildi.
Bölge genelinde durgunluk endişeleri ekonomilerin ana gündem maddelerinden biri olmayı sürdürürken, Avrupa’nın en büyük ekonomisi olan Almanya’da açıklanacak aralık ayına ilişkin enflasyon verileri yakından takip ediliyor.
Öte yandan, para piyasalarındaki fiyatlamalarda Avrupa Merkez Bankasının (ECB) 30 Ocak’ta açıklayacağı yılın ilk para politikası kararında 25 baz puan faiz indirimine gitmesine kesin gözüyle bakılıyor.
Kurumsal tarafta ise cuma günü Stellantis’in otomobil üretiminin geçen yıl yaklaşık yüzde 45 düştüğünü açıklamasının ardından şirket hisseleri yüzde 3,5 değer kaybetti.
Cuma günü, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,44, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 1,51, Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 0,59 ve İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi 0,72 düştü. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar yeni haftaya ise karışık bir seyirle başladı.
Asya borsalarında Güney Kore hariç negatif bir seyir öne çıkarken, Japonya ve Çin’in 10 yılık tahvil faizlerindeki hareketler dikkati çekiyor.
Çin’in 10 yıllık tahvil faizi yüzde 1,6 seviyesinde seyretmeye devam ederken, ülkedeki ekonomik belirsizlikler tahvil talebinin yüksek kalmasında etkili oluyor.
Analistler, Çin ekonomisinde aktivitenin istenilen seviyeye yükselmemesi ve zayıf iç talebin varlığını koruduğunu belirtirken, dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olan Çin’de oluşabilecek risklerin küresel ekonomi üzerinde etkili olabileceğini söyledi.
Öte yandan, Japonya’da devam eden enflasyon endişeleri güçlenirken, 10 yıllık Japon tahvil faizleri yüzde 1,12 ile son 14 yılın en yükseğine yakın seyrederken, ülkede açıklanan verilerden alınan sinyallerin enflasyonun güç kazandığına işaret etmesi tahvillerdeki satış baskısını besleyen başlıca faktör konumunda bulunuyor.
Bunun yanı sıra, Japonya Merkez Bankası (BoJ) Başkanı Kazuo Ueda bugün yaptığı açıklamada, BoJ’un para politikasındaki sıkılaşma zamanlamasının ekonomik gelişmelere bağlı olduğunun altını çizerek, “Parasal desteğin derecesini ayarlamak için zamanlama, gelecekteki ekonomik, finansal ve fiyat gelişmelerine bağlı olacaktır. Biz de çeşitli risklere karşı tetikte olmalıyız.” dedi.
Ülkede BoJ’un gelecek dönemde atacağı adımların zamanlamasına ve boyutuna ilişkin belirsizliklerin risk algısının yüksek kalmasını neden olduğunu ifade eden analistler, para politikasına yönelik haber akışının yakından takip edildiğini söyledi.
Bölgede bugün açıklanan verilere göre Japonya’da aralık ayına ilişkin hizmet sektörü PMI 50,9 ile güçlü kalmayı sürdürürken, Çin’de açıklanan aralık ayı Caixin hizmet sektörü PMI 52,2 ile beklentileri karşılayamasa da genişlemeyi sürdürdü.
Bu gelişmelerle kapanışa yakın Nikkei 225 endeksi yüzde 1,6, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,3, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 0,5 değer kaybederken, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 1,9 değer kazandı.
Yurt içinde cuma günü alış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,14 değer kazancıyla 10.075,17 puandan tamamladı.
Dolar/TL, cuma günü yüzde 0,1 artışla 35,3560’tan kapanırken, bugün bankalararası piyasanın açılışında önceki kapanışın hemen üzerinde 35,3590 seviyesinden işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt içinde reel efektif döviz kuru, yurt dışında ise Almanya’da enflasyon ve dünya genelinde hizmet sektörü PMI verileri başta olmak üzere yoğun veri gündeminin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.100 ve 10.200 puanın direnç, 10.000 ve 9.900 seviyelerinin destek konumunda olduğunu ifade etti.
Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:
11.55 Almanya, aralık ayı hizmet sektörü/bileşik PMI
12.00 Avro Bölgesi, aralık ayı hizmet sektörü/bileşik PMI
12.30 Avro Bölgesi, ocak ayı Sentix yatırımcı güveni
12.30 İngiltere, aralık ayı hizmet sektörü/bileşik PMI
14.30 Türkiye, aralık ayı reel efektif döviz kuru
16.00 Almanya, aralık ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)
17.45 ABD, aralık ayı hizmet sektörü/bileşik PMI
18.00 ABD, kasım ayı fabrika siparişleri