-8.3 C
New York kenti
Çarşamba, Ocak 22, 2025

Buy now

‘Sapiens’in yapay zekayla imtihanı: ‘Neksus’

‘Sapiens’le tüm dünyada büyük yankı uyandıran Yuval Noah Harari, yeni kitabı ‘Neksus’ta Taş Devri’nden günümüze bilgi ağlarının dünyamızı nasıl şekillendirdiğini ve yapay zekâ devriminin geleceğimizi nasıl etkileyebileceğini anlatıyor.

İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliğin hikaye yaratma becerisi olduğunu savunduğu ‘Sapiens: Hayvanlardan Tanrılara’ kitabıyla dünya genelinde uzun süre çok satan listelerinin zirvesinde yer alan Yuval Noah Harari, ‘Homo Deus’, ‘21. Yüzyıl için 21 Ders’in ardından yayımlanan yeni kitabı ‘Neksus – Taş Devri’nden Yapay Zekaya Bilgi Ağlarının Kısa Tarihi’nde, insanlık tarihine bilgi ağları merceğinden bakarak okurları Taş Devri’nden başlayıp günümüzün yapay zekâ çağına uzanan bir yolculuğa davet ediyor. Bu yolculuk, bilginin toplumlar üzerindeki büyük dönüştürücü gücünü gözler önüne seriyor. Harari, okurlarını Kitabı Mukaddes’in kanonlaştırılmasından matbaanın icadına, kitle iletişim araçlarının yükselişinden son dönemlerde popülizmin yeniden canlanmasına kadar tarihsel olaylarla buluşturuyor. Bu süreçte, bilgi ve gerçek, bürokrasi ve mitoloji, bilgelik ve otorite arasındaki karmaşık ilişkileri sorguluyor. Roma İmparatorluğu, Katolik Kilisesi ve Sovyetler Birliği gibi devasa sistemlerin, bilgiyi kendi ideolojik veya politik hedeflerine ulaşmak için nasıl kullandığını örneklerle ortaya koyuyor. Ve insan dışı zekânın varlığımızı tehdit ettiği bu dönemde, her şey için çok geç olmadan neler yapabileceğimizi tartışıyor. 

Yapay zekâ araç mı ajan mı? 

‘Neksus’ta yapay zekânın tarihte eşi benzeri görülmemiş bir hızla ve karmaşıklıkla yükseldiğini ve toplumların, bireylerin, hükümetlerin bu devrime hazırlıksız yakalanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Harari’ye göre, yapay zekâ insanlık tarafından geliştirilmiş en güçlü teknoloji olmasının yanı sıra, onu diğer tüm teknolojilerden ayıran temel bir özelliğe sahip: Kendi kendine karar verebilme ve yeni fikirler üretebilme. 

Bu özellik, yapay zekâyı sıradan bir araç olmaktan çıkarıp, toplumsal süreçlerde bağımsız bir ‘oyuncu’ haline getiriyor. Harari, yapay zekânın bu bağımsız hareket edebilme kabiliyetinin, bilgi ağlarımızın temel yapısını kökten değiştirdiğini ve bu sürecin insanlık tarihinin en büyük bilgi devrimlerinden biri olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. 

Kontrol edemeyeceğin güçleri asla çağırma 

Harari, ‘Neksus’ta yapay zekâya dair net bir uyarıda bulunuyor: “Kontrol edemeyeceğin güçleri asla çağırma.” Yapay zekâ sistemleri karmaşıklaştıkça, insan anlayışının ötesine geçen ‘karakutulara’ dönüşüyor ve bu da onları bağımsız ve öngörülemez varlıklar haline getiriyor. Bu ‘karakutu’ sistemler, bilginin işlenme ve kullanılma biçimini tamamen değiştirdiği gibi, toplumlar üzerindeki kontrol mekanizmalarını da giderek daha fazla ele geçiriyor. Yapay zekâ devriminin demokrasiden ekonomiye, küresel güvenlikten sosyal yapılara kadar birçok alanda ciddi bir tehdit oluşturabileceğini belirten Harari, “Benim amacım, algoritma temelli örüntü tanıma sistemlerinin kötücül potansiyeline odaklanarak bu ütopik öngörüleri her yönüyle ele almak” diyor. Harari, algoritmaların yıkıcı kapasitelerinin kontrol altına alınması gerektiğini, olumlu potansiyellerinin ise insanlık yararına kullanılabileceğini vurguluyor.

SON GİRİLEN İÇERİKLER