‘İskandinav polisiyesinin kraliçesi Camilla Lacberg ve mentalist Henrik Fexeus yine güçlerini birleştiriyor. ‘Mina ve Vincent’ serisinin ikinci kitabı ‘Tarikat’ta, takıntılı dedektif Mina, bir kaçırılma vakasını çözmek için mentalist arkadaşı Vincent’la gizemli bir tarikatın peşine düşüyor.
ERHAN TEKTEN
İskandinav polisiyesinin kraliçesi’ İsveçli Camilla Lackberg, mentalist Henrik Fexeus ile işbirliği ‘Şifre’nin ardından ‘Tarikat’la devam ediyor. Virüs fobisi olan dedektif Mina Dabiri ve obsesif kompülsif bozuklukları olan mentalist Vincent Walder, ‘Şifre’deki trajik olayların ardından bu kez bir kaçırılma vakasını çözmek için bir araya geliyor. Stockholm’deki ilk hikayede beş yaşındaki Ossian, kreşten güpegündüz kaçırıyor. Arkadaşları onu en son bir kadının yanında gördüklerini söylüyor. Dedektif Mina için bu dava, bir yıl önceki Lily Meyer isimli bir çocuğun kaçırılmasından 72 saat sonra ölü bulunması olayını hatırlatıyor. Bundan önce çocuğu kurtaramayan ekibin bir çocuğun daha öldürülmesini kesinlikle engellemeleri gerek. Meyer davasında çalışan Adam yardım için polis merkezine getiriliyor. Adam’ın anlattıklarının ardından kaçırmanın fidye ya da çocuk ticareti olmadığı ortaya çıkınca ekip için zamanla yarış başlıyor.
Kişisel gelişim merkezi bir tarikat mı?
İkinci hikayede Mina’nın kızı Nathalie, trende büyükannesi olduğunu söyleyen bir kadınla tanışıyor. Aslında Nathalie annesini bile bilmezken bu kadına anlam veremiyor. Ama onun gerçekten de büyükannesi olduğuna inanıyor ve Ines’le çalıştığı kişisel gelişim merkezi Epicura’ya gitmeye ikna oluyor. Nova tarafından yönetilen merkezde ilk kez bir yere ait olduğunu hissediyor. Büyükannesine yakın olması sayesinde zar zor hatırladığı annesi hakkında cevaplar bulacağına inanıyor. Epicura bir tarikat mı? İki olay arasındaki bağlantı ne? Nova neden polise yardım edeceği noktada işleri karıştırıyor? Yazarların kurgusu sırasında ortaya çıkacak cevaplar için okuyucunun sabretmesi gerekiyor. Kaçırılma vakasıyla boğuşan Mina, ‘Şifre’de birlikte çalıştığı ünlü mentalist Vincent Walder ile iletişime geçmek zorunda kalıyor. İkili onları Ossian’a götürecek ipucunu bulmak için yola çıkıyor. Bu ikisi için de zor bir yolculuk. Kıskanç karısının baskısından kaçamayan Vincent ile virüs fobisi olduğu için kimseye sarılamayan Mina’nın ilişkilerini okumak gerçekten de ilgi çekici. Mesela temizlik hastalığını Vincent hiç garip bulmuyor. Mina da ‘okb’ olan Vincent’ın karmaşık düşünce yolculuğunu kabul edip ona kendini ifade edebilmenin benzersiz bir yolunu buluyor.
Tempo giderek artıyor
‘Tarikat’ yavaş başlasa da tempo olaylar ve karakterler ilerledikçe artıyor. Hikaye Mina ve Vincent’ın etrafında dönmesine rağmen yan karakterler de kurgunun önemli parçası aslında. Peter, Ruben, Julia ve Christer hakkında çok şey öğreniyoruz roman boyunca. Bu, ana kahramanlara odaklanan ve potansiyeli olan diğer ilginç karakterleri arka planda kaybolmasına izin vermeyen bir roman. İkili Nordic Noir’lerde pek görülmeyen yan karakteri geliştirmekle hoş bir değişikliğe gitmiş gibi görünüyor. Sadece iki karakter değil tüm karakterler sayfalardan fırlayıp yanınıza oturacakmış gibi geliyor. Kuzey polisiyelerinin karakteristiği ‘soğuk’ ise ‘Tarikat’ta yerini aşırı ve boğucu bir sıcağa bırakıyor. İlk kitaba çok fazla gönderme nedeniyle ‘Tarikat’tan önce ‘Şifre’yi okumak iyi bir fikir olabilir. ‘Tarikat’ın sürpriz sonu için hazır olun