Sınırlı sayıda özel bir baskıyla sunulan ‘Lewis’in İstanbul İllüstrasyonları’, İngiliz oryantalist ressam John Frederick Lewis’in 1832-1834 yılları arasında İstanbul’da yaptığı 28 renkli gravürü içeriyor. Usta gazeteci Doğan Hızlan, bu önemli kitapla ilgili, “Saray ve sarayın
dışında halkın nasıl yaşadığını, neler yaptığını ele alan kitabın en enteresan yönü İstanbul’u her iki kıyıdan ele alması” diyor.
HİLAM BEKYÜREK / ŞEVVAL CİNDİR – KitapSanat
Ünlü İngiliz oryantalist ressam John Frederick Lewis’in 1800’lü yıllarda İstanbul’da yaşadığı dönemde yaptığı çizimler, ‘Lewis’in İstanbul İllüstrasyonları’ adlı kitapta bir araya getirildi. Osmanlı döneminin renkli İstanbul’unu; camileri, sokakları, kahvehaneleri, pazarları ve halkın günlük yaşamını gözler önüne seren eser, okuyuculara zamanda bir yolculuk vadediyor.
‘Lewis’in İstanbul İllüstrasyonları’ adlı eser, usta sanatçının 1832-1834 yılları arasında İstanbul’daki gözlemlerinden yola çıkarak hazırladığı 28 gravürü içeriyor. Kitap, özellikle Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki İstanbul’un sosyal hayatı, mimari yapıları, dini ve kültürel çeşitliliği üzerine odaklanıyor.
Şehrin kozmopolit yapısını ve Doğu ile Batı arasındaki kültürel köprüsünü detaylı bir şekilde aktaran kitap, Lewis’in görsellerinin yanı sıra Doğan Hızlan’ın önsözü ve Ömür Kurt’un gravürleri yorumladığı metinleri barındırıyor. Demirören Yayınları tarafından Türkçe,
Azerbaycan Türkçesi ve İngilizce olarak yayımlanan bu özel eser, şık bir kutu ve
çanta içinde takdim ediliyor. Sınırlı sayıda basılan kitap, İstanbul’un tarihine
merak duyan okuyucular için benzersiz bir fırsat sunuyor.
İSTANBUL’U HER İKİ KIYIDAN ELE ALMASI ÖNEMLİ
Hürriyet yazarı, duayen gazeteci ve sanat eleştirmeni Doğan Hızlan, kitabın önemiyle ilgili şu bilgileri verdi: “Bu kitap İstanbul’un tarihine ve kültürüne ilgi duyanlar için eşsiz bir kaynak niteliği taşıyor. Sadece tarih ve sanat açısından değil, hayatımız açısından da önemli. Lewis, 1804 ile 1876 arasında yaşamış. Suluboya ve yağlıboya resimleri var. Oryantalist bir ressam. Oryantalist, bir Batılı’nın Doğu’yu anlatmasına deniyor. Doğu anlayışının resimlere, günlük hayata, saraya ve sarayın dışına nasıl yansıdığına bakıldığında Lewis’in önemi gözüküyor. Kitapta birçok şey gerçekle yoğrulmuş. Lewis, iki tepeden de İstanbul’a bakıyor ve nasıl gördüğünü resmediyor. Ayrıca oryantalist ressam; saray ve sarayın dışında halkın nasıl yaşadığını, neler yaptığını ele alır. Bunun dışında kitabın en enteresan yönü İstanbul’un günlük yaşamını her iki kıyıdan ele almasıdır. Oryantalist ressamlar, yukarıdan bakarak şehrin görüntüsünü alırlar ve doğrudan doğruya bize Batı’nın bakışını gösterirler. Başka oryantalist ressamlar da var ancak bunların içinde Lewis en önemli sanatçıdır.”
GEÇMİŞE BAKTIĞIMIZDA ŞAŞIRMAMAK İÇİN
“Bu kitabı okuyacaksınız ki bugün İstanbul’da neler kalmış, bitmiş, git-
miş ve yeniden doğmuş anlayacaksınız.
Semt semt ve medeniyet olarak bakacaksınız. Onun için bu tür kitapların tarih içinde yerlerine sadece yöresel olarak bakmayacaksınız. Bir şehrin panoraması olarak da bakacaksınız. Bu eser hiç kuşkusuz ki bakış açımızı zenginleştiren bir anlayış sunuyor. O bakımdan bu kitaplar sadece tarih ve sanat açısından değil, bizim hayatımız açısından da önemli. Biz tarihe bakınca sadece geçmişte kalan bir şey diyoruz, aslında geçmiş, diliyle kültürüyle bugün. Bu kitaplar bize bunu gösteriyor. Geçmişe baktığımızda böyle miydidiye soruyoruz, şaşırıyoruz. Şaşırmamak için bu kitabı okumak lazım.”
GEÇMİŞİ BİLMEDEN BUGÜNÜ ANLAYAMAYIZ
“Kitapta Osmanlı İmparatorluğu’nun sosyal yapısının ve kültürel çeşitliliğinin görsellerle detaylı bir şekilde ele alınıyor. Demirören Yayınları tarafından basılan bu kitabı çok büyük bir hizmet olarak görüyorum. Çünkü geçmişi bilmeden bugünü anlamak mümkün değil. Geçmişteki ressamların, yazarların, ustaların ne yaptığını bilmeden şu anı anlayamazsınız. Bugünkü siyasetimize ve yaşamımıza dair yorumlar yapıldığında, ‘İyi, güzel de kaynak ne?’ diye soruyorduk. Bizde o kaynaklar yoktu. Şimdi ise bu kaynaklara Demirören Yayınları sayesinde ulaşıyoruz. Bu nedenle sadece geçmiş bilgisi için değil, bugünün ve yarının
bilgisi için de çok önemli bir kaynak.”