Casa Botter’de açılan Burhan Uygur sergisi, resimleriyle anılar ve duygular arasında köprü kuran, hayatın her anını sanata dönüştüren usta sanatçının sıra dışı pratiğine kapsamlı bir bakış niteliğinde.
İBB Miras’ın restore edip yeniden işlevlendirdiği Beyoğlu’nun simge yapılarından Casa Botter, “Botter Sergileri” serisinin dördüncüsünü “Solo Botter: Burhan Uygur” başlığıyla sanatseverlerle buluşturuyor. Küratörlüğünü Levent Çalıkoğlu’nun üstlendiği sergi, resimleriyle anılar ve duygular arasında köprü kuran, hayatın her anını sanata dönüştüren büyük sanatçı Burhan Uygur’un pratiğine kapsamlı bir bakış sunuyor.
Serginin açılışına katılan Burhan Uygur’un eşi Vesile Uygur, “Burhan ne zaman sergi açsa lapa lapa kar yağıyordu. Arabalar çalışmazdı ama, sağ olsun dostlar, arkadaşlar bizi yalnız bırakmazdı, bugünkü gibi. Herhalde Burhan’ın ruhu buralardadır, muhakkak bizi görüyordur” diyerek kısa bir teşekkür konuşması yaptı. Sanatseverleri 1992’de hayata veda eden bu sıra dışı sanatçının hikâye anlatımdaki çok katmanlı yaklaşımı ve görsel şiirselliğini keşfetmeye davet eden sergi, 20 Mayıs’a kadar İstanbul’un ilk Art Nouveau yapısı Casa Botter’de ücretsiz olarak ziyaretçilerini bekliyor.
Her şeyden ilham alabilen, yaşadığı her anın ve herkesin resmini yapabilen Burhan Uygur’un resimlerinde boyanın katman katman dönüşmesi, çizgilerin melankoli ve coşku arasında dans etmesi, yaşadığı anların ruhunu derin bir şiirsellikle yansıtır. Şiir ve edebiyattan da etkilenen, bu sanat dallarıyla da yakından ilgilenen sanatçı, resimlerinin içine yerleştirdiği notlar, dizeler ve şiirler ile anlatmak istediği hikâyenin görünmeyen bir yüzünü yansıtır.
Burhan Uygur’un sanat pratiği, farklı malzemeleri ve teknikleri iç içe geçirerek her anın ruhunu yakalamayı hedefleyen deneysel bir yaklaşıma dayanır. Boyayı tüpten çıktığı haliyle kullanmayı reddeden sanatçı, parmaklarıyla, avuç içiyle ve rastgele nesnelerle çalışarak renk ve dokuyu bir arada dönüştürür; böylece resimleri, anlamlar dünyasına kapı aralayan birer anılar halini alır.