4.7 C
New York kenti
Perşembe, Mart 13, 2025

Buy now

“Romeo ve Juliet”, 15 Mart’ta AKM’de sanatseverlerle buluşacak

İstanbul Devlet Opera ve Balesinin (İDOB) sahneye koyduğu, William Shakespeare’in ünlü trajedisinden uyarlanan “Romeo ve Juliet” bale gösterisi, 15 Mart’ta Atatürk Kültür Merkezi’nde sanatseverlerle buluşacak.

Shakespeare’in eserini yorumlayan Sergey Prokofyev’in uyarladığı gösteride, aşk, tutku, nefret ve fedakarlık gibi insan doğasının duygularının zarif ve estetik içinde harmanlanması hedefleniyor.

Klasik balenin teknik incelikleriyle birleşen dramatik anlatım, Ricardo Amarante’nin İDOB dansçıları için oluşturduğu koreografiyle izleyiciye sunulacak.

Gösteriye ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan İDOB Başkoreografı Ayşem Sunal Savaşkurt, Romeo ve Juliet’in bale dünyası için çok önemli eser olduğunu belirterek, “Drama, oyunculuk tarafı çok yüksek. Formumuzu diri tutmak için haftada 6 gün egzersiz yapıyoruz. Böyle bir eser geldiği zaman o egzersizlerin üstüne sanatçılığımızı koyuyoruz. Bu tip eserlerde sanatçı olduğumuzu hissediyoruz. Prokofyev’in müziği çok ön planda. Müziği dinlediğimizde eseri bize anlatıyor. Üstüne koreografın ve sanatçıların yorumu da katıldığında çok özel eser oluyor.” dedi.

Savaşkurt, en son 21 yıl önce Romeo ve Juliet eserini sahnelediklerini anımsatarak, şunları kaydetti:

“Bu anlamda da çok önemli. Bu eseri düşünürken istedik ki İDOB’a özgün bir koreografi yapılsın. Bu sebeple Ricardo Amarante’yi davet ettik. Daha önce yurt dışında birlikte çalışmıştık. Bu eser için yaratıcı ekip oluşturduk. Bu ekiple yaz aylarından itibaren online olarak çalışmaya başladık, kararlar aldık. Ricardo da 2 aydır burada. Artık son hazırlıkları yapıyoruz.”

“BU ESERLE İDOB SANATÇILARI SEVİYE ATLIYOR”

Çok keyifli çalışma olduğunu söyleyen Savaşkurt, “Yaratıcı kadronun yanı sıra atölyelerimiz özveriyle çalıştı. Dekorda yer alan her parça, her köşe elle yapıldı. Juliet’in yattığı mezarın kenarları oya gibi elle işlendi, lahit yapıldı. Çok büyük emek verildi. Kostümler, terzilerimiz tarafından dansçılarımıza göre tek tek yapıldı.” diye konuştu.

Savaşkurt, 10 yıldır başkoreograf olduğuna işaret ederek, “Çok güzel eserler yaptık, hepsi içime sindi ama bu çok özel oldu. Bu eserde başrol dansçıları kadar grup dansçıları da herkes dans ediyor. İnanılmaz yoğun ve dramatik ağırlığı olan bir eser. Bence bu eserle İDOB sanatçıları seviye atlıyor. 60 kişilik sahne ekibinin yanında teknik ekibimizle yaklaşık 200 kişi bu gösteri için emek verdi.” ifadelerini kullandı.

“GELENEKSEL VERSİYONUNA BAĞLI KALARAK İŞ ORTAYA KOYMAYA ÇALIŞTIM”

Koreograf Ricardo Amarante de eserin çok güzel prodüksiyon olduğunu dile getirerek, “Genel olarak setimiz, sahnemiz, her şey mükemmel. Çıkardığımız işle alakalı müthiş hissediyorum. Eser defalarca sahnelendi ama bu benim kendi prodüksiyonum. Çok fazla sevgiyle ve geleneksel versiyonuna bağlı kalarak iş ortaya koymaya çalıştım. Bu gösteriyi özel kılan en önemli faktör de sevgiyle yapılmış güzel iş olması.” değerlendirmesinde bulundu.

İlk kez bir koreografi yapmak üzere Türkiye’ye geldiğinden bahseden Amarante, “Genel olarak buradaki dansçılarla çalışmak benim için çok güzeldi. Dansçı sayısının daha fazla olmasını isterdim. 2 aylık bir süreçte hazırlandık. Normalde böyle gösteriler 6-8 ay gibi sürelerde hazırlanıyor. Kısa süre olmasına rağmen çok güzel iş ortaya çıktı. Tekrar Türkiye’de çalışmak isterim.” dedi.

“KARİYERİM YARIN BİTSE BİLE EN ÇOK BUGÜNÜ HATIRLAYACAĞIM”

Gösteride “Romeo” rolünü üstlenen balet Batur Büklü, hayatında en çok dans etmek istediği iki eser olduğunu, bunlardan birinin “Romeo ve Juliet” olduğunun altını çizerek, “Bu rolde dans ettiğim için çok heyecanlıyım. Kitabını defalarca okudum, filmlerini onlarca kez izledim. Hep içimde yaşattığım bir Romeo vardı ve bunu sahnede gösterecek olmak benim için inanılmaz heyecan verici. Hazırlık sürecinde de Ricardo ile çalıştık. Kendisi inanılmaz bir koreograf. Dans ederken kendi içimde yepyeni şeyler keşfettim.” diye konuştu.

Büklü, eseri sahneye koyarken kendisini yaşıyormuş gibi hissettiğini dile getirerek, şunları söyledi:

“Bu çok özel bir şey benim için. Dansçı olarak inanılmaz farklı tecrübe oldu. Kariyerim yarın bitse bile en çok bugünü hatırlayacağım. Gösteride inanılmaz güzel hikaye anlatımı var. Her karakterin bir hikayesi, karakter gelişimini görüyoruz. Diğer dansçılarla, karakterlerle eseri aldığımız yerden sonuna kadar birlikte götürmek inanılmaz heyecan verici bir his.”

Eserde çok insancıl şeyler olduğunu vurgulayan Büklü, “Herkes aşık olmuştur, üzülmüştür, terk edilmiştir, sevdiğine bir dönem kavuşamamıştır. Çok insani ve aslında klasik de bir hikaye. İki karşı ailenin içinde doğan bir aşk. Her insanın kendinden bir şeyler bulabileceği yerler var. Romeo, aşkı arayan, aşka aşık bir karakter. Juliet de Romeo’ya aşık. Uğruna ölebilecekleri çok özel bir şey buluyorlar. Bunun için de hayatlarını feda ediyorlar. Ben kendimi hiçbir şey için feda etmedim ama Romeo için her gösteride feda edeceğim ve bu bana inanılmaz mutluluk ve haz veriyor.” şeklinde konuştu.

Eserde ayrıca, Iskandar Anvarov, Matthew Solovieff, Berkay Günay, Berfu Elmas, Büşra Ay, Ayça Anıl, Ami Naito, Elifsu Pamukçu, Can Bezirganoğlu, Arda Erkara, Nuri Arkan, Çağatay Özmen, Alican Güçoğlu, Ali Türkkan, Ardis Kanat Tekkanat, Emre Kaynarsu, Oliver Spence, Onur Tunay, Bahadır Ovacıklı, İlke Kodal, Deniz Kılınç Tunçeli, Melike Manav Yalçın, Zuhal Karaca, Melis Gülmen, Eda Yeker, Alkış Peker, Alper Akalın, Berin Kocabaşoğlu, Gizem Atik Tuncay, Zeynep Güçoğlu, Cenk Karayel, Sinan Kaymak, Egemen Kement, Şeyda Duran, Büşra Yıldırım, Seda Borak, Merve Topaldemir, Naz Kurtuluş, Ayşe Aras, Naz Büklü, Nisa Deniz Ekmekçi dansçı olarak yer alıyor. (AA)

SON GİRİLEN İÇERİKLER