Türkiye-Japonya planı ilişkilerinin 100. yılı anısına düzenlenen “Wabi-Sabi-Lotus 5 Grup Japon Sanat Sergisi”, Japon hükümetini ve kadim teknolojileri sanatseverlerle buluşturuyor. Serginin küratörü Erdal Küçükyalçın, “Wabi-Sabi” konseptinin, eksiklik ve geçiciliğin yaygınlığını keşfettiğini belirtiyor. 22 Aralık’a kadar ziyaret edilebilecek sergi, Japon sanatının yaygınlaşmasına katkı sağlamayı amaçlıyor.
Türkiye-Japonya diplomatik ilişkilerinin 100. yılı dolayısıyla düzenlenen “Wabi-Sabi-Lotus 5 Grubu Japon Sanat Sergisi”, Beyoğlu Belediyesi 6. Daire Sanat Galerisi’nde açıldı.
Japon Sanat Merkezince Japonya Araştırmaları Derneği işbirliği ve Japonya İstanbul Başkonsolosluğunun destekleriyle düzenlenen sergi, bu ülkenin estetik anlayışının özünü temsil eden “Wabi-Sabi” konseptini sanatseverle buluşturuyor.
Japon Sanat Merkezi Başkanı ve serginin küratörü Erdal Küçükyalçın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, merkezle geleneksel Japon sanatları ile Türkiye’deki sanat camiası arasında köprü olmak istediklerini söyledi.
Küçükyalçın, Japon sanatlarıyla ilgili her yıl geniş çaplı sergi düzenlemeye çalıştıklarını belirterek, “Pandemi haricinde düzenli olarak sergiler hazırladık. Bir süre ara verdikten sonra bu sergimizi sanatseverlere sunma imkanına kavuştuk. Sergi için oldukça büyük bir emek verdik. Sergimiz, Japon sanatları alanında çalışan 50 öğrencimizin eserlerinden oluşuyor. Öğrencilerimize Japon sanat tekniklerini öğreterek, onların kendilerini birer sanatçı olarak ifade etme yöntemlerini zenginleştirmeye çalıştık.” dedi.
“Bu konsept, Japon estetik anlayışının özünü temsil etmektedir”
Serginin “Wabi-Sabi” konseptiyle oluştuğunu dile getiren Küçükyalçın, “Bu konsept, Japon estetik anlayışının özünü temsil etmektedir. ‘Wabi-Sabi’ sadelikteki, yıpranmışlıktaki ve natamamlıktaki güzelliği ifade etmektedir. Burada sanatçı, düşen sakura yapraklarının verdiği geçicilik duygusunu içselleştirirken, tamamı doğal boya, kağıt ve fırçalardan oluşan geleneksel yöntemlerle kendisini ifade eder. ‘Wabi-Sabi’, birbirine zıt gibi görünen boşluk-doluluk, varlık-yokluk gibi ikiliklerin birbirini tamamlayan bir öze sahip olduğunu anlatmaktadır.” diye konuştu.
Japon sanatının özünü ifade eden “Wabi-Sabi”nin sanatçının kişisel gelişiminde önemli anlama sahip olduğunu vurgulayan Küçükyalçın, şunları kaydetti:
“Wabi-Sabi konseptiyle ürün veren sanatçılar, her şeyin özündeki eksikliği görerek, kendisiyle ilgi önemli bir bilgeye ulaşır. Burada sanatçı, var olanların, sahip olduğu kusurlarla birlikte güzel olduğunu görür. Her şeyin bir oluş ve bozuluşla var olduğunun fark edilmesi ise insanın ve hayatın özünde bulunan güzelliği keşfetmenin en önemli anıdır. Sergimizin, kadim Japon sanat tekniğinin tanıtılmasına ve bu sanatın yaygınlaşmasına katkı vereceğini düşünüyorum.”
Sergi, 22 Aralık’a kadar ziyaret edilebilecek. (AA)